Travma sonrası stres bozukluğu (TSSB), ciddi bir psikolojik travma yaşayan kişinin olayları anımsayarak devamlı aynı düşüncelere girmesiyle oluşan bir bozukluktur. Ruhsal travmalara yenik düşen birey kendini sürekli endişe, korku ve çaresizlik içinde hisseder. Özellikle kişide ruhsal problem yaratan durum yakınlarının ölümü ya da sağlık riski ile ilgiliyse uyarıcı varlığında semptomları belirginleşebilir. Ayrıca travma sonrası stres bozukluğu deprem, yangın, sel gibi doğal afetler sonrası sıklıkla ortaya çıkabilir. Kişi hastalığın belirtilerini görmeye başlamışsa, hızlıca bir sağlık kuruşuna başvurması önerilir. Böylece, uygun tedavi planı çıkarılarak semptomların azalması ve iyileşme süreci desteklenebilir.
Travma Sonrası Stres Bozukluğu Belirtileri Nedir?
Travma sonrası stres bozukluğu belirtilerinin ortaya çıkma zamanı kişiden kişiye değişkenlik gösterebilir. Akut ya da kronik semptomlarla kendini gösteren rahatsızlık korku hissi ile şiddetini arttırır. Böylece nefes alışverişin hızlanması, kan basıncının yükselmesi ve hormon benzeri kimyasalların salımının artması gibi semptomlar yaşanabilir. Rahatsızlığın belirtileri aşağıdaki gibi listelenebilir:
- Aşırı uyarıya maruz kalma: Uyarıyla karşı karşıya kalan kişi fiziksel ve psikolojik belirtiler sergiler. Geçmişte yaşadığı travmatik hadiseleri hatırlayarak bazı dikkat çeken semptomları gösterebilir. Bu semptomlar arasında uyku problemleri, konsantrasyon düşüklüğü, tehlike gördüğü şeye karşı tetik hali, ürkek vücut hareketleri yapma, yoğun suçluluk ve utanç duygusu, sinirlilik hali, öfke kontrolsüzlüğü, zararlı alışkanlık edinme gibi durumlar bulunur.
- Kötü hadiseyi tekrarlı yaşama: TSSB nedir sorusu kişinin stres bozukluğuna neden olan uyarıcıya karşı aşırı verdiği tepki ile açıklanabilir. Bu nedenle, olay anını hatırlatan durumlar kişiyi rahatsız edebilir. Devamlı olay örgüsünün içinde kalan kişinin rüyaları hüzün ve acı verir. Hastalığın şiddeti artarsa gece uykusuna kabuslar eşlik edebilir.
- Kaçınma Hali: Yaşanılan kötü durumu çevresine anlatmak istemeyen kişi kaçış halindedir. Hadisenin yaşandığı insanlardan, organizasyonlardan ve mekanlardan kaçınma eğilimine geçer.
- Duygusal ve fiziksel fonksiyonlarda değişimler: Travma sonrası stres bozukluğu nedir sorusu kişinin olaylar karşısında verdiği anormal tepkilerle açıklanabilir. Umutsuzluk, yabancılaşma hissi, ikili ilişkilerde zorlanma, duygusal uyuşukluk, aile ve arkadaş çevresinden kendini kopuk hissetme, aşırı irkilme, öfke kontrolsüzlüğü, olumsuz duygular yaşama, hobilerinden uzaklaşma, sürekli tetikte durma, hızlı bir şekilde sinirlenme ve uykusuzluk çekme tepkilerinden bazılarıdır.
Travma Sonrası Stres Bozukluğu Neden Olur?
Travma sonrası anlamına gelen posttravmatik kavramı şiddete maruz kalma, istismar, tecavüz, ebeveynlerin boşanması, doğal afetler, savaş, yakınların vefat etmesi, kazalar, ölümcül hastalıklar gibi hadiselerden sonra hastalık haline gelebilir. Posttravmatik stres bozukluğu (PTSD) nedenleri aşağıdaki gibi sıralanabilir:
- Bireyin genetik özellikleri ve karakter tipi
- Yaşanan kötü olayı uzun vadeli ve şiddetli geçirme
- Olağanüstü yaşanan durumla beraber stresli bir yaşam sürme
- Depresyon, kişilik bozukluğu, anksiyete gibi zihinsel hastalıkların varlığı
- Askeri müdahalelere maruz kalma ve devamında üniformalı kişilerle sürekli karşılaşma
- Çocukluk ve ergenlik döneminde istismar ve şiddet gibi yaşanılan olumsuzlukların iz bırakması
- Stres odaklı salgılanan epinefrin gibi hormon benzeri kimyasalların vücutta orantısız üretimi
PTSD ne demek sorusu çok yönlü nedenlerle cevaplanabilir. Bu kapsamda, terör, soygun, işkence, yaşama riski düşük ameliyatlar post travmatik stres bozukluğu nedenlerinden bazılarıdır.
Travma Sonrası Stres Bozukluğu Nasıl Teşhis Edilir?
Hastalık kantitatif olarak kesin bir tanı yöntemine sahip değildir. Bu sebeple, ptsd nedir ve belirtileri nelerdir sorusu hastalığın teşhisinde kritiktir. Hastalığın belirtilerini gösteren kişinin öncelikle psikiyatri ya da psikoloji departmanlarına başvurarak fiziki muayene olması gerekir. Hastalığın tanısının konulabilmesi için kişinin yaşam öyküsünde aşağıdaki detaylar gözden geçirebilir:
- Travmaya neden olan anıların ve olayların hasta tarafından dile getirilmesi
- Yaşanılan kötü hadiseyle hastanın yüzleşmesi ve kaçınma eylemine geçmesi
- Kişinin kötü hadise karşısında verdiği tepkilerin sürekli ve şiddetlenerek devam etmesi
- Kişinin iç dünyasında aşırı bir şekilde tetik halinde olması, odaklanma problemi yaşayarak saldırgan tutum sergilemesi
gibi durumlar doktor tarafından gözlemlenirse ve diğer semptomlarla desteklenirse hastalık tanısı konulabilir.
Travma Sonrası Stres Bozukluğu Ne Kadar Sürer?
Hastalığın süreci tamamen altında yatan sebeplere, maruz kalma süresine ve ruhsal durumlara bağlı olarak değişebilir. Teşhis koyulduktan sonra kontrollü gerçekleştirilen terapi seansları ile kişi kısa bir sürede verim alabilir. Bu durumun aksine terapi süreci devam etse dahi yılları süren bir tedavi gerekebilir. Bu kapsamda, travma sonrası stres bozukluğu ne kadar sürer sorusuna kesin bir cevap vermek mümkün değildir.
Travma Sonrası Stres Bozukluğu Nasıl Geçer? Tedavisi Nasıl Olur?
Travma sonrası stres bozukluğu tedavisinde ilk alternatif EMDR, BDT ve psikoterapi gibi ruhsal terapilerdir, hastalığın şiddeti çok yüksekse ilaç tedavisine de başvurulabilir. Uygulanacak psikoterapi programı online psikolog ile kişiye özel yönetilebilir. Bu kapsamda, travma sonrası stres bozukluğu nasıl geçer sorusuna geniş çerçevede aşağıdaki cevaplar verilebilir:
- EMDR: 1987’de klinik psikolog Francine Shapiro tarafından keşfedilen psikolojik bir tedavidir. Bu tedavi kapsamında kötü hadisenin zihinde bıraktığı izlerin ve bozulan düşüncelerin saklandığı öngörülür. Bu süreçte, uyarıcı etki yapan durum kişide ses, dokunma, göz hareketleri ve yüz mimikleri gibi durumlarla açığa çıkabilir. Tedavide ise kötü hadisenin beyinde bıraktığı veriyi duyarsızlaştırmak amaçlanır. Negatif düşünceler yerine pozitif düşüncelerin konumlanması sağlanarak travma kaynağı nötrleştirilir.
- Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT): Bilişsel olarak çıkarılan kişiye özel şemada, tehdit unsuruna karşı gösterdiği tutum ve davranışlar tespit edilir. Tehdide karşı oluşan cevabın kaynakları çözümlenmeye çalışılır. Bireyin hayatına dair olumsuz şemaları düzeltmek için uyarıcı ile yüzleştirme gerçekleştirilir. Sonrasında, negatif tecrübeleri taşıyan bilişsel düşünceleri adaptif düşüncelere çevrilmesi hedeflenir. Maruz bırakma terapisi ile entegre yürütülen BDT terapisinde istenmeyen hadise kişinin gözünde canlandırır ve çoğunlukla yazılı olarak ifade etmesi sağlanabilir.
- Grup terapisi: Grup terapisinde benzer deneyimleri, fikirleri ve duyguları yaşayan kişiler paylaşım içinde bulunarak yüklerini hafifletebilirler.
Travma Sonrası Stres Bozukluğu Risk Faktörleri Nelerdir?
Travma sonrası stres bozukluğu ölçeği psikolojik temellere dayanır. Bununla birlikte, bazı psikolojik, genetik ve çevresel durumlar rahatsızlığın oluşma riskini arttırabilir. Bu doğrultuda, hastalığa neden olabilecek risk faktörleri aşağıdaki gibi sıralanabilir:
- Kısa ve uzun süreli çocuk istismarı
- Fiziksel olarak saldırıya uğrama
- İntihar düşünceleri ve eyleme geçme
- Anoreksiya ya da yeme bozukluğu
- Alkol, uyuşturucu gibi bağımlılıklar
- Emniyet teşkilatlarının müdahaleleri, itfaiye hizmetleri ve askerlik yapma
- Anksiyete ve depresyon hali
Travma Sonrası Stres Bozukluğu İle İlgili Sıkça Sorulan Sorular
Çocuklarda Travma Sonrası Stres Bozukluğu
Çocuklarda travma sonrası stres bozukluğu ebeveynlerinden ya da çevresindeki kişilerden zarar görmesine dayanabilir. Genel olarak, istismar, cinsel saldırı, şiddet, doğal afetler ve kriminal olaylar çocukta travmatik süreç geliştirilebilir. Tanı ve tedavi için alanında uzman bir doktora başvurulması önerilir.
Travma sonrası stres bozukluğu kaç yıl sürer?
Kişinin yaşadığı kötü hadiseyi algılama biçimine, şiddetine ve hafızada yüklü bilgilere göre hastalığın iyileşme süreci değişkenlik gösterebilir. Bu nedenle, rahatsızlığın iyileşmesi çok uzun yılları alabilir.