Renk terapisi diğer bir adıyla kromoterapi alternatif tıpta bazı psikolojik ve fiziksel rahatsızlıklarda uygulanır. Renk ve ışığı birleştiren tedavinin uygulanmaya başlandığı ilk dönem ise antik çağlara kadar uzanır. Bu kapsamda, eski Mısırlılar güneş alan ortamlarda rengarenk camlar kullanarak zihinsel tedavileri gerçekleştirmeye çalışmışlardır. Diğer bir taraftan, uygulamaların kökeni Hint felsefesine dayanır. Hint felsefesine göre insan vücudunda yedi ana çarkın tonu vardır ve bu çakra bölgeleri güçlendirildiğinde biyoenerji dağılımı korunduğuna inanılır. Diğer bir taraftan, renk terapisi uygulamaları bilim adamları tarafından deneysel olarak görülürken popülerliğinin günümüzde arttığı bir gerçektir.
Renk Terapisi Nasıl Çalışır?
Renk terapisi nedir sorusu genel olarak ‘kişiye özel seçilen tonların olduğu bir ortamda ilaç tedavisine başvurmayarak ve uyarıcı bir etki oluşturarak uygulanan tedavi türüdür’ şeklinde cevaplanabilir. Bu tedavilerin yapılmasının temelinde ise ağır koşullarda ilaç kullanımından önce evde ya da yaşam ortamında küçük ton değişiklikler ile kişinin ruh sağlığı desteklenmesi vardır. Doğadaki tonların günlük koşullara yansımaları her kişide farklı bir izlenim bırakır, bu sayede insan beyninde uyanan duygular ve düşünceler kişinin kendini iyi hissetmesine yardımcı olur.
Diğer bir yandan, beynin algılama biçimi renk terapisinin çalışma prensibinin ana unsurlarını oluşturur. Bu doğrultuda, tonların psikolojik etkilerine bakıldığında her tonun bir frekansının olması bilimsel olarak beynin neden etkilendiğini açıklar. Böylece, farklı tonların beyin frekansını spesifik olarak etkilemesi o tonlama için beyinde bir sinyal oluşturur. Örneğin; renklerin anlamları arasında beyazın saflığı ve doğumu simgeleyen bir yanı varsa siyahın ölüm ve yası anımsatan bir tarafı bulunur. Bunun yanında, ışığın yansıması ile oluşan tonlar insanı etkilerken aynı zamanda kişinin durumu, algılama düzeyi ve cinsiyeti etkilenme şiddetini değiştirebilir. Bu bağlamda, erkek ve kadına aynı tonda bir eşya gösterildiğinde frekans enerjilerinden farklı seviyelerde etkilendiği gözlemlenir.
Renk Terapisi Kimler İçin Uygundur?
Renk terapisi her yaştan kişiye uygulanabilir. Buna istinaden, çocukluk döneminden yaşlılık dönemine kadar tüm kitleye uygulanabilir. Terapinin ana merkezinde İsviçreli psikoterapist Max Lüscher’in 1947’de yayımladığı ilk renk terapisi testi vardır. Buradan hareketle testte 8 farklı ana ve ara tonlarda kartlar vardır, kişilerin ilk sıralarda seçtiği tonların en çok sevdiği tonları kapsadığı ifade edilir. Ayrıca, kişinin algılamasına göre kartların tonları seçildiği için kişiliklerinin de belirlenmesinde sıkça başvurulan bir tekniktir. Bu sayede, okul çağında çocukların ilgi alanlarının bulunması, vücutta enerji merkezlerinin dengelenmesi, ihtiyaç doğrultusunda psikolojik destek verilmesi adına herkese uygulanabilir.
Renklerin Psikolojik Etkileri Nelerdir?
Max Lüscher’in yaptığı araştırma sonucunda temel tonlar sarı, mavi, yeşil, kırmızı olarak ele alınırken yardımcı tonlar olarak gri, siyah, mor ve kahverengi tonlar olarak belirtilir. Kişinin seçeceği bu tonlardaki kartlara göre psikosomatik, psikolojik ve duygusal durumu ile ilgili veriler elde edilir. Yapılan değerlendirmelerde renklerin psikolojik etkileri bazı kişilik özelliklerine karşılık gelebilir, bu doğrultuda tonların kişisel özelliklerin ve psikolojik durumların bağlantıları aşağıdaki şekilde sınıflandırılabilir:
- Mavi: Duygu derinliğinde pasif, sakin ve hassas hisleri taşır. Hoşnutluk ve sahiplenme hissinin kişide artmasında rol oynar.
- Yeşil: İradenin değişkenliği içinde sabırlı, gururlu, kontrolü seven ve savunmacı kişilik yapısını taşır. İrade gücünü arttırmasıyla öz saygının yükselmesinde pozitif bir etki bırakır.
- Kırmızı: Heyecanlı, aktif, rekabetçi ve arzulu bir his veren tonlamalar özgüvenin artmasını destekler.
- Sarı: İstekli ve neşeli bir hava katan tonlama, kişisel gelişime büyük katkı sağlar.
Bunun yanında cazibe ve arzu katan mor, bedensel duyum katan kahverengi, teslimiyet oluşturan siyah ve bağlanmamayı ifade eden gri tonlar psikolojik etkileri ile dikkat çeker. Tüm bu bilgiler ışığında, renk terapisinin bilinen psikolojik etkileri aşağıdaki gibi listelenebilir:
- Mavi ve yeşil gibi huzur verici tonlar endişe, kaygı gibi duyguların yatıştırılmasını desteklerken stres faktörünü azaltıcı etki gösterdiği ifade edilir.
- Doğadan esinlenen tonlar, anksiyete etkilerini mininize ederek depresyon semptomlarının azalmasında yardımcı rol oynar.
- Uyarıcı ve sıcak tonların tercihi ile yemek yeme duygusu kontrol altına alınmasına yardımcı rol oynar, bu sayede iştahın artmasını destekler. Bu doğrultuda, anoreksiya gibi kilo alınmasını engelleyen hastalıklar için umut verici sonuçlar verebilir. Bunun yanında, okul çağlarında çocuk gelişimi için önemli olan kilo artışının dengelenmesinde alternatif olarak kullanıldığı gözlemlenir.
- Mevsim geçişlerinde oluşan duygu durumu bozukluklarıyla mücadelede yardımcı rol oynayabilir. Soğuk havalarda güneş ışığı almayan ve kapalı alanlarda çalışan kişilerde mevsimsel depresyon gözlemlenebilir. Enerjiyi arttıran sarı, kırmızı ve turuncu renkler eşyalarda, giysilerde ya da iç mekanda seçilerek motivasyon kaynağı oluşturabilir.
- İlave olarak yeşil renk herhangi bir durumu büyütme özelliğine sahiptir. Beyin aktivitesinin yoğun olduğu gençlik yıllarında ya da sınav dönemlerinde yeşil ve turuncu rengin seçimi konsantrasyonu güçlendirerek daha hızlı öğrenmeyi tetikleyebilir. Sınav başarısını ya da bir işin tamamlanmasını kolaylaştıran bu etki huzur hissinin de kişide oluşmasını destekler.
- Bazı çalışmalarda ise mavi tonların depresyon ve ağrı tedavisinde öne çıktığı gözlemlenir. Lacivert ve koyu mavi tonların yatıştırıcı etkilerinin ön plana çıkması uykusuzluk problemleri yaşayan kişiler için iyi bir alternatif olduğu belirtilir.
Renk Terapisi ile Stres ve Anksiyete Yönetimi Nasıl Yapılır?
Seansları, renk terapisi eğitimi alan uzmanlar planlar ve yönetir. Bu alanda eğitim almak isteyen kişilerin profesyonel kurumlarla iletişime geçilmesi ve eğitim sonucunda sertifikasyon alması önemlidir. Alanında uzman kişiler, farklı uygulamalarla stresle mücadeleyi kolaylaştırabilirler. Öncelikle ilgili teste göre kişiye özel tonlar belirlenebilir. Genel olarak renk terapisi nasıl yapılır sorusuna aşağıdaki cevaplar verilebilir:
- Stresle başa çıkabilmek için iyi bir uyku uyumak önemlidir. Araştırmalarda elektronik aletlerden yayılan mavi ışıkların uyku kalitesini olumsuz etkilediği gözlemlenmiştir. Mavi ışıklı gözlük kullanmak yerine turuncu ve sarı tonlarda gözlük çerçeveleri seçmek ideal tercihler olabilir.
- Doğada güneşlenmenin sağlanması yeşilin pozitif yönüyle kişinin rahatlamasına ve sinirlilik halinin azalmasına yardımcı olabilir.
- En çok kullanılan mekanlardan yatak odası ve mutfak gibi birimlerin duvar tonları, mobilya seçimleri, halı ve perde kullanımı uyarıcı ve olumlu duyguları harekete geçirecek tonlardan seçilebilir. Bu bağlamda, yatak odasında kırmızı tonlar kullanılabilir.
- Kan dolaşımını arttıran kırmızı tonlardaki kıyafetler depresif duygulardan arınmayı destekler, neşeyi arttıran turuncu tonların birlikte kullanımıyla enerji en üst seviyeye çıkarılabilir.
- Farklı tonların kullanımı vücuttaki çakra tonlarıyla eşleştirilir. Vücut enerjisinde tonların frekansının önemli olması 8 farklı çakra bölgesine uygulamalarla desteklenebilir. Her çakra bölgesine özel tonlarda kumaş bezler ve kartonlar yerleştirilebilir. Çakralar dengelenerek enerji dağılımının düzenlenmesi adına adım atılmış olunur. Diğer bir yandan, ışık zümresiyle de çakra bölgeleri uyarılabilir.
- Evde uygulanabilecek bir diğer yöntem ise su içilen bardak üzerinedir. Bir bardak suyun etrafı uygun tonlarda mukavva ile kaplanarak güneşin altına 2-3 saatliğine bırakılabilir. Sonrasında, tonlamanın frekansı ve enerjisi suyla eşleşir. En son aşamada, bu suyun içilmesi ile çakraların enerjileri dengelenebilir.
Profesyonel Renk Terapisi Seansları Nasıl İşler?
Terapistler alternatif tıp alanında yeni çalışmalarla tamamlayıcı bir etki yaratmayı amaçlar. Bu doğrultuda, yapılan bazı çalışmalar aşağıdaki gibi listelenebilir:
- Sunlighten gibi ortamlarda termal sular ile hizmet verilmesi sağlanabilir. Sauna imkanlarından faydalanan kişiler özellikle sakinleştirici ve dinlendirici etkiyi mavi ışık sayesinde alabilir. Özellikle mavi ışık fototerapisi ile dikkat, uyanıklık, biyolojik saatin düzenlemesi ile ilgili uygulamalar yapılır.
- Duke Üniversitesi’nin anesteziyoloji dalında çalışan Prof. Dr. Padma Gülur, ton filtreli gözlüklerle ağrı düzeyleri üzerine etkilerini test etmiştir. Bu kapsamda, migren ve fibromiyalji gibi yüksek şiddetli ağrılarda yeşil filtreler kullanıldığında ağrıyı minimize ettiği gözlemlenmiştir. Farmakolojik özellikli olmayan bu tedavide acil müdahele halinde ön plana çıkabileceği öne sürülmüştür.
- Ayrıca, eski dönemde Al Muhaiteeb ziyaretçilerine endişelerini azaltmak ve anksiyetelerini hafifletmek adına tonlamalı atölyelerinde ya da rengarenk nefes egzersizleri ile seanslar düzenlediği görülür. Bununla birlikte, bire bir görüşmelerde bireylerin kendilerine en yakın tonları keşfeden uzman meditasyonlarla bağlayıcı bir tedavi yöntemi geliştirmeye çalışmıştır.
Kaynakça:
The Greater Good Science Center at the University of California, Berkeley. How nature can make you kinder, happier, and more creative. March 2, 2016
Claude M. J. Braun, James L. Bonta, “Cross-Cultural Validity, Reliability, and Stimulus Characteristics of the Luscher Color Test”, Journal of Personality Assessment.
Ifdil I, Fadli RP, Zola N, et al. Chromotherapy: An alternative treatment for mathematics anxiety among elementary school students. J Phys: Conf Ser. 2019;1175:012183. doi:10.1088/1742-6596/1175/1/012183