Batı kültürlerinde en yaygın fobilerden biri örümcek fobisidir (Costello, 1982; Cornelius ve Averill, 1983; Klrkpatrick, 1984). Yaklaşık son 20 yılda psikologlar, bu fobiyi evrimsel seçilimin bir sonucu olduğunu iddia ederek açıkladılar: Bazı örümceklerin zehirli olması insanda bu tür hayvanlardan korkma eğilimi ortaya çıkarmıştır (Öhman, 1986; Seligman, 1971).
Bununla birlikte son zamanlarda yapılan bir dizi çalışma, bazı yaygın hayvan fobileri ile tiksindirici gıdayı reddetme tepkisi arasında yakın bir ilişki olduğunu göstermiştir. Örümcek korkusunun da iğrenme tepkisi ile ilişkili olduğuna ve örümceklerin korku odağı olarak gelişmesinin, bu hayvanın özellikle Avrupa’da patoloji ve enfeksiyonla tarihsel ilişkisinden kaynaklanmış olabileceğine dair kanıtlar bulunmaktadır (Davey, 1994).
Araknofobi; örümcek veya benzer hayvanlara karşı kişilerin yoğun kaygılanmasına yol açan bir korku çeşididir. Kişiler bu tür bir canlı ile karşılaştığında korkusu belirginleşerek nefes alıp vermekte sıkıntı çekebilir veya midesinin bulanıp titrediğini hissedebilir. Bu yoğun korku karşısında sakinleşmek kimi zaman daha kolayken kimi zaman daha tetikleyici durumlarda zor olabilir. Bu yüzden bu fobiye sahip kişiler farklı tedavi yöntemlerinden birini seçerek bu korkusunu yenmeye yardımcı olmalıdır.
Araknofobi (Örümcek Korkusu) Nedir?
Davey (1991), örümceklerin korkutucu özellikleri konusunda örümcek fobisi olanlar arasında bir fikirbirliği bulunduğunu belirtmiştir. Ancak bu kişilerin, normal tiksinti uyandıran diğer hayvanlardan (sümüklü böcek, salyangoz, solucan, kurtçuk gibi) korkma eğilimleri fazlaydı. Daha sonraki araştırmalar, örümcek korkusunun iğrenme uyandıran bir durum sergileyen diğer hayvanlardan korkmak ile örtüştüğünü göstermiştir (Ware ve ark., 1994). Ware ve arkadaşları (1994), yırtıcı olmadan korku uyandırdıkları için bu hayvan kategorisini “korkuyla ilişkili” olarak etiketlemiştir. Bu kategorideki diğer hayvanlar arasında yarasa, kertenkele, sıçan, sümüklü böcek, sülük, yılan, fare, yılan balığı ve hamamböceği bulunmaktadır.
Örümcek korkusu birçok toplumda kabul edilmiş özgül fobiler arasında bulunur. Özgül fobisi olan kişiler; bir nesneye, duruma veya canlıya karşı aşırı korku hisseder. Bu korkusu daha önce yaşamış olduğu bir olaydan kaynaklanabileceği gibi mantık dışı bir sebepten de olabilir. Araknofobi, genellikle bütün örümceklerin zehirli olabileceğini düşünerek onlardan çekinen insanların bir fobisidir.
Araknofobi (Örümcek Korkusu) Belirtileri Nelerdir?
Hayvan fobileri arasında bulunan Araknofobi korkusu olan kişiler böyle bir durumla karşı karşıya geldiklerinde vücutlarında belirli semptomlar belirir.
Örümcek korkusu olan kişilerde şu belirtiler gözlemlenir:
- Vücudun titremesi
- Çok güçlü kalp çarpıntısı
- Terleme
- Bayılacak gibi olma
- İlk karşılaştığında korkup kalma, tepki verememe
- Panik atak
- Ağaç altları, çimen gibi açık alanlardan kaçınma
- Nefes darlığı
- Baş dönmesi
- Korku ciddi boyuttaysa bayılma
- Korkudan ağlama
- Bağırma
Araknofobi (Örümcek Korkusu) Atakları Nasıl Olur?
Örümcek korkusu atakları, kişilerin kaygı seviyesine göre farklılık gösterir. Tek bir atak biçiminden bahsedilemeyeceği gibi korkunun büyüklüğü de herkes de aynı olmayabilir. Örümcek korkusu atağı kişilerde; aşırı terleme, ağız kuruması, baygınlık hissi, titreme, mide bulanması şeklinde belirtilerini gösterir.
Araknofobisi olan kişiler bir örümcekle karşılaştıklarında bir anda görme duyusunda problem ve tansiyon bozuklukları hissedebilir. İleri derece korkusu olan kişiler bu korku ile karşı karşıya geldiklerinde bağırır. Ek olarak bu atağın oluşması için örümcek görmeye gerek yoktur. Korkusu olan kişiler; böcek gelecek korkusu ile kendilerini tetikleyerek kaygı hissedebilir.
Araknofobi günlük hayatı nasıl etkiler?
Bu fobi özellikle açık hava plânlarında insanların korkusunun açığa çıkmasına neden olduğu için kişileri asosyalleştirebilir. Çünkü insanlar böcek görecekler diye doğa yürüyüşlerinden, piknik yapmaktan, çimlere basmaktan kendilerini geri çeker. Çoğu zaman ev temizliklerinde örümcek ağı ile karşılaşma düşüncesi onları evin bakımını yapmaktan da alıkoyabilir. Bu yüzden kendinizi kısıtlamamak için korkunuzla ilgili tedaviyi hiç bekletmekten almakta fayda var.
Araknofobi (Örümcek Korkusu) Nasıl Teşhis Edilir?
Bazı insanlar Araknofobisi olmasına rağmen böyle bir korkusu teşhis edilmediği için haberdar olmayabilir. Fakat örümcek gördüğünde korku, kaygı gibi güçlü duygular hissediliyorsa bu örümcek korkusu olduğunun işaretidir. Ayrıca bu korkunun teşhis edilmesi için illa ki örümcekle karşılaşılmasına gerek yok. Eğer bir kişide Araknofobi varsa örümcek görme korkusu bile yüksek kaygıya sebebiyet verebilir.
Araknofobi (Örümcek Korkusu) Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
İnsanların sosyal yaşamdan kopmasına yol açan örümcek korkusu tedavi edilerek kişilerin kaygılarının azaltılmasına yardımcı olunur.
Terapi
Bilişsel davranışçı terapi, özgül fobilerin belirtilerini azaltmak için etkili bir psikoterapötik yaklaşımdır (Anthony ve Swinson, 2000; Öst, 1989, 1996). Bilişsel davranışçı terapi, bu uyaranlara ilişkin olumsuz bilişsel yanlış nedenlere yüklenmesini değiştirmek için gerekli eğitimle birlikte fobiye neden olan uyaranlara (örümcek gibi) maruz kalmaya dayalı müdahaleden oluşmaktadır (Paquette ve ark., 2003). Bununla birlikte, psikofarmakoterapi (SSRI veya benzodiazepin ilacı), hipnoterapi, bilişsel terapi, psikodinamik psikoterapi, hayali veya sanal gerçekliğe maruz bırakma ve gerçek yaşamda alıştırma (in vivo exposure) gibi çeşitli psikolojik müdahaleler de mevcuttur (Hinze ve ark., 2021).
İlaç Tedavisi
Uzman denetiminde korkusu olan kişiler muayene edilerek karar verilir. Genellikle kaygısı ile baş edemeyen insanların korku semptomlarının azalması için ilaç tedavisi uygulanır. Kişiler bu ilaçları yine uzmanın önerdiği şekilde, özellikle korkusunun yüksek olduğu dönemlerde rahatlamak için kullanır. Tedavinin garanti bir süresi olmamakla birlikte zamanla yapılan muayeneler neticesinde ilaç kullanımı tamamen kesilebilir.
Araknofobi (Örümcek Korkusu) Tedavisinin Avantajları Nelerdir?
Korkusu için Araknofobi tedavisi gören kişiler sosyal hayata karışırken eskisi kadar zorlanmaz. Tedavi sonrasında korkusu azalan insanlar daha sağlıklı bir düşünme yapısına sahip olur. Tedavi onların bedensel ve ruhsal kaygılarının ortadan kalkmasına yardımcı olur. Ayrıca sosyal hayate daha sık karışan kişilerin özgüvenleri gelişerek kendilerini ifade etme biçimlerinde de iyileşmeler gözükebilir. Bu nedenle bu korkunuzu kabul ederek çözümlenmesine yardımcı olmanız gerekir.
Araknofobi Hakkında Sıkça Sorulan Sorular
-Araknofobi kaç yaşında başlar?
Araknofobi korkusunun herhangi bir başlama yaşı bulunmaz. Bu durum; kişilerin deneyimine, aile fertlerinin korkularına veya izlenilen film gibi özel sebeplere dayanır. Yalnızca küçükken var olan korku duygusu zamanla artabilir. Bu durumun tam tersi de söz konusudur.
-Araknofobi kendiliğinden geçer mi?
Araknofobinin kendiliğinden geçmesini beklemek doğru değildir. Grip gibi semptomlar ilaçla birkaç günde ortadan kalkmaz. Bu tip korkuların semptomları aniden, o durumla karşılaşıldığında ortaya çıktığı için sonrasında kendiliğinden geçme durumu söz konusu olamaz. Yani semptomun o an ortadan kalkması fobinin bir daha tetiklenmeyeceği anlamına gelmez.
-Araknofobisi olan birine nasıl yardımcı olunur?
Araknofobisi olan kişiye yalnız olmadığı hissettirilmelidir. En yaygın hayvan fobileri arasında yer alan örümcek fobisi dünya üzerinde pek çok kişinin korkusudur. Araknofobisi olan kişiler dünya üzerinde tek de değil yalnız da değil. Öncelikle bunu fobisi olan kişiye söylemek yalnız olmadığını hissederek daha güvende hissetmesini sağlamış olabilir. Sonrasında eğer bu fobiye sahip kişilerle bir aradaysanız böcek gördüğünde ona yardımcı olacağınızı belirtmenizde fayda var. Tüm bunlar fobisi olan kişinin zihninin daha az kaygı duymasına katkı sağlar.